19 Temmuz 2009 Pazar

Eventgarden




AliG'nin babaannesi ve büyük kuzeni İstanbul'a geldi. Bakıcımız Aysel Hanım 1 hafta izinli olduğu için nöbetçilik görevi otomatikman babaanneye düşüyor tabii. Neyse... Genelde Pazar günü mobilize taklmayan Gürdal Ailesi, babaanne evde sıkılmasın diye annemizin önerdiği Bahçeköy'le Sarıyer arasında yer alan Event Garden adında bi yere gitti. Havalı ismi ve web sitesiyle üzerimizde olumlu bir etki bırakan yer, orada geçirilen zamanla yerini büyük bir hayal kırıklığına bıraktı. Kötü yemek, iyi niyetle ama kötü yapılan servis ve her yerden üzerinize doğru gelen mangal kokuları, bu Temmuz sıcağında hiç de iyi gelmedi. AliG eğlendi eğlenmesine ama sonrasında ödediğimiz acayip hesap, keyfimizi bayaa bi kaçırdı. O paraya İstanbul'un içinde nitelikli bir restoranda, "klimatize" bi ortamda hem daha iyi yemek yenir, hem de daha mutlu olunur. Genelde burada açtığımız başlıklardaki yorumlar hep olumlu olurdu ama ne yazık ki biz Event Garden'i kimseye tavsiye etmemeye karar verdik.

"Koç Müzesi'ne gidelim, trene binelim"





AliG için Rahmi Koç Müzesi'nde tur atmak, parkta salıncakta sallanmaktan çoook daha eğlenceli. Kendisini öğlen uyutamadığımız için, arıza yapmasın diye atladık-gittik yine. Bu sefer ana binada Rahmi Koç'un Nazenin adlı devasa yelkenliyle önceki yıl yaptığı Dünya Turu'nun sergisi vardı. Çok sevdiğimiz müzemizin sevgili kurucusu dünya turunda yine bir müzelik malzeme toplamış diyebiliriz. Uğradığı yerlerin t-shirtlerinden, otantik eşyalara ve hediyeliklere kadar her şey vardı. Tabii yol boyunca çekilmiş fotoğraflar, eskizler, karikatürler de cabası! Biz yine saat 13:00'te klasik tren turumuzu yaptık. Bu arada aynı saatte Liman 2 teknesiyle Haliç Turu da yapılıyor. Bir sonraki sefer saati 16:00 olduğu için tekne turunu önümüzdeki haftaya erteledik haliyle. Şu aralar açık alanlarda vakit geçirmek için hava çok sıcak ama müzenin kapalı mekânları yeterince serin.