14 Temmuz 2009 Salı

Aşşşk Café



Pazar günleri tüm İstanbul kendini mesire yerlerine ya da denize atarken biz evde takılmayı tercih ediyoruz. Saat 17:00 olup, hava da serinlemeye başladığında AliG ile birlikte Nişantaşı turumuza başlıyoruz. Artık puseti bıraktık. AliG, anne ve ben yürüyerek Reasürans Pasajı'na gidip, Aşşşk Café'de bi'şiler yiyip-içerken bizimki de ortalıkta takılıyor. Bazen yaşıtı çocuklar olunca sosyalleşiyor da haliyle. Gerçi O'nun sosyalleşmesi için yaşıtlarına ihtiyacı yok. Herkesle bodoslama muhabbete girip, artık o an aklında ne varsa anlatıp duruyor. Aşşk Café sonrası durağımız Teşvikiye Camii bahçesi. Genelde yanımıza top almadığımız için burada top oynayan abilere sarıyoruz hemen. Camii bahçesinde biraz ter attıktan sonra, hooop Tunaman'daki parka dalıyoruz. Pazar günleri genelde sakin oluyor ve AliG ile birlikte uzuuun salıncak eğlencemiz başlıyor. Tam parkın üzerinden geçerek Atatürk Havalimanı'na doğru inişe geçen uçakları da "spot" ettikten sonra, Backhaus Nişantaşı'na uğrayıp, pastane bölümünde çalışan ablalarımızdan günlük kurabiye haracımızı da aldıktan sonra, D&R'ye uğrayıp, dergi ve diğer ıvır-zıvırlara şöyle bir göz attıktan sonra tekrar yürüyerek eve dönüyoruz.

Fatih Ormanı derken...


Pazar sabahı erkenden çıkıp, bir önceki gün programını yaptığımız "Fatih Ormanı'na gidelim. Hatta içinde güzel bi mekân varmış, orada da kahvaltımızı yapalım" diye yola vurduk kendimizi ama Fatih Ormanı'na giriş yapmaya çalıştığımız iki noktada da içeride öyle bir mekânın olmadığı söylendi. E, bizde piknik setapı yapmadığımız için kös kös Santral İstanbul'un yolunu tuttuk. Tamirane'de kahvaltı, ardından klasik havuza minik taşlar atmaca ve ardından çimlerde yalınayak koşturmaca. Öğlen sıcağı tepemizdeyken "Hadi eve dönelim" dediğimiz anda, AliG çimenlerde annesini peşinden koştururken, Özlen "hooop!" diye kıçının üzerine oturdu. Meğer su birintisi olan bi yere basmasın diye Ali efendinin peşinden koştururken, ayağı kayıp, düşmüş. Yanlarına vardığımda sinirinden ağlıyordu :) Anneyi ve AliG'yi çamurlu kıyafetleriyle toparlayıp, ışık hızıyla eve attım tabii. Aslında Santral'de Adidas'ın Streetball Turnuvası vardı ama o sıcakta da izlenecek gibi değildi.