7 Aralık 2009 Pazartesi

İzlediğimiz filmler



AliG'den bu yana 1 ya da 2 kez filme gitmişimdir. Sevgili annemiz de öyle. Artık filmleri sadece Digiturk'ün sinema kanallarından 1-2 yıl gecikmeli olarak izliyoruz. Eskiden takip ettiğimiz dizileri de bıraktık denebilir. Arada yakalarsak —ve tabii AliG uyuyorsa— izliyoruz. AliG neredeyse üç yaşına basmak üzere ve sıkılmadan 1 saatlik bir filmi rahatlıkla izleyebiliyor bu aralar. Bu yüzden o'nun için küçük bir DVD kütüphanesi yapmaya başladık. Gördüğünüz üzere yaptığımız seçimler stop motion ve animasyon dünyasının en başarılı örnekleri. Burada yer almayan Bug's Life, Nemo, Toy Story gibi filmlerin kopyaları ise memlekette tükenmiş. Umarım Türkçe seslendirilmiş versiyonları yakın zamanda yeniden basılır!

Kış geliyoooor!


Bu haftadan itibaren soğuk ve yağışlı hava yurdumuzu etkisi altına alıyor :) Evet, hava durumu gibi oldu ama öyle! Bi hafta sonu ailecek Kartepe'ye gidelim ve sezonun ilk karının keyfini çıkaralım diyoruz. Tabii önce arabamızın lastiklerini kar lastikleriyle değiştirmek gerekebilir. Ama biz n'aptık, öncelikle hemen kar kızağımızın siparişini verdik. Avrupa'nın en ünlü kar kızağı markası (öyleymiş) Alpengaudi'nin 2 modelini satan bir online alışveriş sitesi bulup, siparişimizi verdik. Gerçi bir de klasik ahşap modeli var ama onu daha pro kızak aktiviteleri için alırız artık!!!

Çağdaş Sanat Fuarı




Bu Pazar hava bayaa bi kötü olduğu için Turkuazoo programını erteledik ve Lütfi Kırdar'daki İstanbul Çağdaş Sanat Fuarı'na gittik. AliG biraz feyz alsın derdindeydik ama o bütün işlere bi şekilde dokunmak istediği için arkasından koşturmak zorunda kaldık. Gerçi bazı 3D işler o'nun da hoşuna gitti. Ama kısa sürede yorulduğu için tur yine babanın omzunda noktalandı. Ha bir de fuar girişindeki "Şans Kurabiyesi ~ Fortune Cookie"lerden bayaa bir tüketti beyimiz. Kurabiyelerden birinde yazana göre iş yaşamında radikal kararlar almak zorundaymış :)

Yeni oyuncağımız


AliG, film izlemek için benim bilgisayarımı işgâl etmeye başladığından beri bu konuya bi çözüm arayışına girmiştim ve buldum. Philips'in portatif DVD oynatıcılarından PET944 modelini aldım ve rahatladım. Artık beyimiz Arabalar filmini 123. kez, Madagaskar'ı 66. kez ya da Thomas ve Arkadaşları'nı da sıkılana kadar izleyebiliyor. Bu sefer ki sorun DVD oynatıcıya koyduğumuz her film öncesi AliG'nin klasik uyarısıyla karşılaşmamız: "Baba, blıblıblı konuşmasın, nasılsın diye konuşsun, tamam mı?". Yani "filmi başlatmadan önce mutlaka Türkçe dil seçeneğini seç, olur mu?" Allah sonumuzu hayır etsin!