15 Haziran 2009 Pazartesi

Önce Café Meya


O sıkıcı Bebek trafiğinde beklerken solunuza bakarsanız önünde her daim farklı türde motosikletlerin parkettiği küçük bir café göreceksiniz, sakın şaşırmayın :) Bu Pazar akşama doğru Babür ve Ömer abilerle sözleşip, Café Meya'da buluştuk. Ben tabii bi 10 dakka park yeri aradım, ayrı mevzuu. Neyse... Meya'nın önündeki masalara kurulup, İstanbul'un bu nev-i şahsına münhasır semtinde önümüzden geçen Bugatti Veyron, Lamborghini Gallardo gibi acayip arabalara bakarken AliG de Ömer abisinin kendisi gibi makine irisi motorunu kurcalamakla geçirdi zamanını (Sonrasında bir KTM 690SM ve pırıl pırıl bir Harley-Davidson VROD). Allahtan biricik annemiz onu alıp, Bebek Parkı'na doğru gezmeye çıkardı da biz de iki muhabbetin belini kırdık. (Tanrım, ben kötü bir baba mıyım?) Çocuklu aileler için pek uygun bi yer olmasa da (AliG'yi kontrol etmek güç ve hemen önünde yoğun bir araç trafiği var) Bebek'in tiki mekânlarından bir adım uzakta, sakin ve dingin bir yer. Biz Café Meya'yı seviyoruz, siz de sevin.

Hiç yorum yok: